Bir Oyuncaktan Daha Fazlası
- GeceStory
- 5 Eyl
- 2 dakikada okunur
Kutuyu ilk açtığımızda, ikimiz de bir süre sessiz kaldık. Sanki odanın içinde sadece ikimizin nefesi vardı. Küçük, parlak bir şeydi ama etrafa yaydığı merak çok daha büyüktü. Bir oyuncaktan fazlasıydı; aslında dokunmaya bile cesaret edemediğimiz bir sır gibi duruyordu.
“Dener miyiz?” diye fısıldadım. Sesim heyecanla titriyordu. O ise sadece gülümsedi, gözlerinde kocaman bir ışık vardı. Cevap vermedi, çünkü bazı şeyler söze gerek bırakmaz.
Akşam boyunca kutunun içindekine dokunmadık. Sadece varlığı bile ikimizin arasında görünmez bir bağ kurmuştu. Sohbetlerimiz daha yakın, bakışlarımız daha uzun, sessizliklerimiz bile daha derin olmuştu.
Gecenin ilerleyen saatlerinde, kutu hâlâ masanın üzerindeydi. Loş ışıkta parlayan küçük cihaz, sıradan bir eşya değil; yeni bir dünyanın anahtarı gibiydi. Ona baktıkça kalbim hızlandı, çünkü aslında mesele o küçük oyuncak değildi. Mesele, birlikte attığımız cesur bir adımdı.
Ve o an fark ettim: Bu sadece yeni bir deneyim değil, yeni bir biz demekti. Aramızdaki oyun, kahkaha, merak ve dokunuşlar bambaşka bir boyuta taşınacaktı.
Kutuyu kapatırken içimden şunu geçirdim: “Bazen bir oyuncak, sadece oyuncak değildir. Bazen ilişkini dönüştüren, tutkunu derinleştiren bir yolculuğun başlangıcıdır.” Kutuyu kapattıktan sonra bile onun varlığı odanın havasını değiştirmişti. Sanki masanın üzerinde değil de kalbimizin tam ortasında duruyordu. Birbirimize sarıldığımızda, tenlerimizde o gizli heyecanın izleri dolaşıyordu.
“Henüz hazır değiliz,” dedi, alçak bir sesle. “Ama bu güzel.”Başımı salladım. Hazırlık dediği şey, aslında birlikte büyüttüğümüz o beklentiydi.
Ertesi gün, sıradan bir gün değildi. İşlerimizi yaparken bile aklım hep geceye kayıyordu. Eve döndüğümde masanın üzerinde hâlâ aynı kutuyu görmek, kalbimi hızlandırdı. O ise mutfaktan iki kadeh şarapla geldi.
“Bugün konuşmayalım,” dedi gülümseyerek. “Sadece hissedelim.”
Kutuyu tekrar açtık. Loş ışıkta parlayan o küçük şey, artık ürkütücü değil, davetkârdı. Parmak uçlarımızla dokunurken sanki birbirimize dokunuyorduk. Kahkahalarımıza karışan heyecan, odanın duvarlarını bile titretiyordu.
Bir süre sonra kutuyu kenara koyduk. Çünkü asıl oyuncak değildi bizi sarhoş eden. Asıl olan, birlikte attığımız bu cesur adımın bize verdiği bağdı. Onun gözlerindeki ışıkla kendi kalp atışım birbirine karıştı.
O gece saatlerce konuştuk; arzularımızı, sınırlarımızı, hayallerimizi. Ve anladık ki, bazen bir kutunun içinden çıkan şey, bir cihaz değil, birbirine daha çok güvenen iki insanın hikâyesi olur.
Sabaha karşı, yan yana uykuya dalarken düşündüm:“Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Çünkü bir oyuncaktan daha fazlasını bulduk: birbirimizi. - seks hikaye



Yorumlar