Geçenin Bir Vakti Gelen Video Araması Bana Gösterilmek İçindi - Erotik Hikaye
- GeceStory
- 19 Kas
- 4 dakikada okunur

Saat gece 02:11.Etraf sessiz… Sokağa vuran tek ses rüzgârın kapı aralığından içeri doldurduğu hafif uğultu.O saate kadar hiçbir bildirim, hiçbir mesaj gelmemişti.Ama aniden telefonum titreşti.
Ekranda bir isim yoktu.Numara yoktu.Sadece tek bir yazı:
“GÖRÜNTÜLÜ ARAMA GELİYOR…”
Normalde kapatırdım.Ama bu kez parmağım ekrana giderken içimde tuhaf bir merak hissettim.Biri beni izliyormuş gibi… ya da biri beni tam da o anda aramak zorundaymış gibi.
Telefonu açtığım an kamera otomatik olarak ön kameraya geçti.
Ekran karanlıktı.Daha doğrusu… karanlığın içinde hafif titreşen bir hareket vardı.Sisli gibi, bulanık, ama ritmik bir hareket.
Bir ses geldi.Fısıltı gibi…
“Beni duyabiliyor musun?”
Ses ne erkekti ne kadın…Tuhaf şekilde ikisinin arasında bir tondaydı.Ve sanki o ses odaya işliyormuş gibi geldi.
Ben daha cevap veremeden kamera yavaşça netleşmeye başladı.
Görüntüde bir oda vardı.Duvarlarında mor ışık geziniyordu.Odanın ortasında biri duruyordu…Ama yüzü görünmüyordu.Kameraya doğru eğilmişti—sanki bana bir şey göstermek ister gibi.
Sonra bir detay fark ettim.
Kameranın hemen kenarında, neredeyse görünmeyecek bir açıdan, bir cihaz titreşiyordu.Cihazın gövdesi titredikçe görüntüde hafif bir gölge oluşuyordu.Sanki bu aramanın amacı sadece konuşmak değilmiş gibi…
Tam o anda görüntü daha da yaklaştı.O bulanık figür elini kaldırıp kameraya doğru uzattı ve fısıldadı:
“Bunu izlemen gerekiyor. Çünkü bu, senin için.”
Ekran aniden karardı.Arama sona erdi.
Ama garip olan…Telefonumun “son aramalar” kısmında bir kayıt yoktu.Sanki hiç olmamıştı.Ama olmuştu… çünkü ellerim hâlâ titriyordu.
Ve tam telefonu masaya bırakırken odamın kapısı aralandı.
Kendi kendine.
Hiç kimse yoktu…Ama kapı yavaşça açıldı.
Ve kapının kenarından içeri hafif bir mor ışık süzülüyordu.
Kapı yavaşça açıldığında, içeri süzülen o mor ışık gözlerimi kamaştırdı.O an kalbimin attığını hissetmiyordum—sanki göğsümde bomboş bir alan vardı.O ışığın kaynağı neydi?Kapı niye kendi kendine açılmıştı?
Kalkıp kapıya yürüdüm.Her adımda yerdeki parkeler hafifçe gıcırdıyordu, ama kendi sesimi duyamıyordum bile.O an aklımda tek şey vardı:
Az önceki video aramasıyla bu ışığın bir bağlantısı olabilir miydi?
Kapıyı tamamen açtığımda koridor bomboştu.Ev sessizdi.Hatta sessizlik öyle yoğundu ki nefesimi duyabiliyordum.
Ama ışık…Işık koridorun sonundaki oturma odasından geliyordu.
Mor, titreşimli, nabız atan bir ışık…
Telefonumdaki görüntüdeki o ritmik titreşime birebir benziyordu.
Koridor boyunca yürürken içimde tuhaf bir his yükseldi.Sanki biri beni adım adım izliyordu.Sanki biri beni bu odanın içine çekmek için çoktan plan yapmıştı.
Oturma odasının kapısına geldiğimde ışık daha da yoğunlaştı.Kapının altından yayılan mor parıltı zemine damlarmış gibi titriyordu.
Elimi kapıya uzattım.Kapı zaten aralıktı… ama ben dokunduğum anda kendiliğinden tamamen açıldı.
Ve o an nefesim kesildi.
Odanın ortasında bir nesne vardı.Neredeyse tanıdık bir şekil…Ama burada, benim evimde olmaması gereken bir şey.
Masamın üzerine, tam ortasına, yuvarlak hatlı bir cihaz bırakılmıştı.Tıpkı videoda gördüğüm titreyen o cihaz gibi.
Titreşiyordu.Ritmik şekilde…Tıpkı videodaki figürün gölgesi kadar düzenli, tıpkı bana bir şey anlatmak ister gibi.
Ve masanın üzerinde bir de not vardı.
Elimi uzatıp aldım.Notta sadece tek bir cümle yazıyordu:
“Şimdi sıra sende.”
Tam o anda telefonum tekrar titredi.Ekrana bakmak için çevirdim.
Bu kez bildirim gelmişti.Ama normal bir bildirim değil…
“Cihaz Bağlandı: Uygun Bluetooth Cihazı Bulundu.”
Bağlandığı cihazın adı ise şuydu:
“GECENIN_02_11”
Bu isim…Bu saat…O arama…
Hepsi birbirine bağlıydı.Birisi beni izliyor, zamanlamayı biliyor ve şimdi oyunu başlatıyordu.
Telefon ekranında bir bildirim daha belirdi:
“Titreşim Modu Başlatılsın mı?”
Ekrana bakarken, masanın üzerindeki o cihaz kendi kendine daha hızlı titremeye başladı.
Ve o an fark ettim…
Oturma odasının camında, dışarıdan bir silüet bana doğru bakıyordu.
Camdaki silüeti gördüğüm an, zaman bir anlığına donmuş gibi oldu.O kadar hareketsizdi ki…Sanki dışarıdaki karanlığın bir parçasıydı.Ama aynı zamanda gözlerini doğrudan bana dikmiş gibiydi. Erotik hikaye nereye gidiyordu ?
Masadaki cihaz hâlâ hafif hafif titriyordu.Telefonumun ekranında ise o tek soru yanıp sönüyordu:
“Titreşim Modu Başlatılsın mı?”
Bir an düşündüm.Bunu kim gönderiyordu?Neden beni hedef alıyordu?Ve neden tam 02:11’de?
Cevap vermeden önce başımı yavaşça cama doğru çevirdim.Silüet bir adım geri çekildi.Ama kaybolmadı.Hâlâ oradaydı.Benim onu fark ettiğimi biliyor gibiydi.
“Kim var orada?” diye fısıldadım.Sesim neredeyse duyulmadı.
Bir cevap gelmedi.
Sadece…Bir hareket.
Silüet başını yavaşça yana eğdi—sanki beni inceliyordu.Sanki ne yapacağımı merak ediyordu.
Ve o anda telefon kendiliğinden titreşti.Ekran karardı.Sonra bir görüntü açıldı.
Bir video.Canlı.Yine.
Bu kez kamera bana yabancı olmayan bir yeri gösteriyordu.
Benim oturma odamı.
Ama video, benim bulunduğum açıdan değildi.Tavandan…Sanki gizli bir yerden…Sanki biri odama bir kamera yerleştirmiş gibi.
Kameranın açısı masayı ve masanın üzerindeki cihazı gösteriyordu.Sonra görüntü hafifçe kaydı—kameranın görüş alanına ben girdim.
Ben.
Şu an canlı izliyordum.Kameranın beni izlediğini izliyordum.
Ve bir ses duyuldu:
“Başlat.”
Aynı anda masadaki cihaz birden çok daha güçlü titremeye başladı.Titreşim sesi bütün odaya yayıldı.Tıpkı videodaki ışık gibi ritmik, kararlı ve nabız gibi atan bir frekans.
Tam o sırada cama tekrar baktım.
Silüet artık yoktu.
Sanki hiç olmamış gibiydi.
Ama bir şey vardı…
Camın tam ortasında dışarıdan parmağın çizdiği bir işaret görünüyordu:
02:11
Benim uyandığım saat.Aramanın geldiği saat.Bluetooth bağlantısının adı.
Her şey bu saate bağlıydı.Ve biri bana bunu özellikle gösteriyordu.
Tam o anda telefon tekrar titreşti:
“Bir sonraki aşama için hazır mısın?”
Ekranın altında iki seçenek belirdi:
EVET – HAYIR
Masadaki cihaz hâlâ ritmik şekilde titriyordu.Ve derinlerde bir yerde, kapıdan içeri süzülen mor ışık tekrar belirmeye başladı.
Ne yaparsam yapayım, zaten çoktan oyunun içindeydim.
Parmağım ekrana dokundu.
EVET.
Tıkladığım an, odanın ışığı tamamen söndü.Karanlık o kadar yoğunlaştı ki nefesimin yankısını bile duyabiliyordum.Ama masadaki cihaz—o titreyen gövde—karanlığın içinde hafif bir parlama oluşturuyordu.Ve tam o anda telefon tekrar görüntüye geçti.
Bu kez karanlık bir oda yoktu.Görüntü çok daha netti.
Bir yüz görünmüyordu, ama bir silüetin elleri vardı.Parmaklar o tanıdık cihazın üzerinde süzülüyordu.Yavaş, ritmik, neredeyse büyüleyici bir hareketle…
Ses tekrar duyuldu.Bu kez daha yakın, daha sıcak bir tonda:
“Hazırsın.”
Bir anda görüntü değişti.Kameranın açısı benim odamdaydı.Yine.Tavandan.
Kendimi izliyordum.Karanlığın ortasında, masanın başında duran hâlimi.Cihazın ışığı yüzüme vuruyor, gölgeler bedenimde dolaşıyordu.
Ve o anda…Camın önünde bir hareket hissedildi.
Yavaşça başımı çevirdim.
Silüet geri dönmüştü.
Ama bu kez…Daha belirgindi.Daha yakın.Daha… gerçek.
Ay ışığı yüzüne vurduğunda detaylar seçilmeye başladı:Çenesinin çizgisi, dudaklarının kıvrımı, gözlerinin içindeki koyu parıltı…
Ne erkekti ne kadın.Keskin bir yüz, ama yumuşak gölgeler taşıyan bir ifade…Sanki beni uzun süredir tanıyormuş gibi bakıyordu.
Pencereden içeri doğru eğildi.
Camı hiç açmadan.Sanki cam bir engel değilmiş gibi.
Ve yavaşça fısıldadı:
“Ben sadece izlemiyorum.Seni seçtim.”
Cihaz masada daha güçlü titredi; titreşim sesi neredeyse o fısıltıyla birleşti.Bir adım geri attım.Ama gözlerimi ondan alamıyordum.
Silüet elini cama doğru uzattı.Parmaklarının ucundan mor bir ışık sızdı—aynı ışık evin içine, saat 02:11’de gelen o aramayı başlatan ışık.
Ve o ışık cama şu kelimeyi yazdı:
“DEVAM.”
Tam o anda telefonum karardı.Bir bildirim daha belirdi:
“Yeni bağlantı kuruldu.”
Cihaz bir kez daha titredi…Ve ışık bir anda söndü.Camın önündeki silüet yok oldu.Oda tamamen sessizliğe gömüldü.
Sanki hiçbir şey olmamış gibi.
Ama masanın üzerinde, cihazın yanında yeni bir not belirmişti.
Ben koymamıştım.Kapı açılmamıştı.Pencere kilitliydi.
Notu elime aldım.
Üzerinde sadece bir cümle vardı:
“Bu sadece başlangıç.”
O an…Cihaz kendi kendine durdu.Ortam tamamen karardı.
Ve odada tek duyulan ses…Kendi kalp atışımdı.



Yorumlar